VİZYON REKLAM SİTE SOLU
Sitenin sağında bir giydirme reklam
soğanlı escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort şereflikocahisar escort

Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi’ne TÜBİTAK Desteği

27.09.2024 - 12:22, Güncelleme: 27.09.2024 - 12:22 332 kez okundu.
 

Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi’ne TÜBİTAK Desteği

Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Coşkun’un yürütücülüğünü araştırma projesi, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye değer bulundu.
DMHA DÜZCE - Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Coşkun’un yürütücülüğünü yaptığı “Kadınların Üreme Sağlığı Hizmetlerine Erişiminde ve Tedavideki Toplumsal Cinsiyete Dayalı Engeller” başlıklı araştırma projesi, TÜBİTAK 3005-Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destek Programı kapsamında desteklenmeye değer bulundu. Daha önce yer aldığı projelerde de TÜBİTAK desteği alan Doç. Dr. Emel Coşkun yaptığı açıklamada, “Kadınların yaşamını tehdit eden üreme sağlığı alanındaki kanserler arasında rahim ağzı kanseri dünyada en sık görülen dördüncü kanser türüdür. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 2020 yılında 604 bin yeni rahim ağzı kanseri vakası ve 342 bin ölüm kaydedilmiştir. Bu veriler özellikle ücretsiz aşının olmadığı ve gelişmekte olan ülkelerde, rahim ağzı kanserinin ölümcül sonuçlarına işaret etmektedir. Bu nedenle rahim ağzı kanseri ile mücadelede aşı, tarama ve erken teşhis önemlidir.  Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığı verilerine göre ise; Türkiye’de rahim ağzı kanseri görülme sıklığı yüz binde 4,2’dir. Bir yıl içerisinde 2.125 kadında rahim ağzı kanseri tanısı konmuştur. Bu rakamların Türkiye’de kadınlar arasındaki rahim ağzı kanseri riskinin gerçek boyutlarını yansıtmadığı düşünülmektedir. Rutin erken tanı sistemi ya da yetersiz tarama faaliyetlerinden dolayı kadınlarda genellikle ileri yaşlarda rahim ağzı kanseri tanısı konulduğu bilinmektedir. Geç konulan kanser teşhisi de yüksek ölüm oranlarını beraberinde getirmektedir. Bu çalışma da kadınlar için ölümcül bir hastalık olarak tanımlanan rahim ağzı kanserine yakalanma riski olan ya da tıbbi müdahale gören kadınların, tedaviye erişimde karşılaştıkları genel ve toplumsal cinsiyete dayalı zorluklara odaklanmaktadır. Bu çalışmanın amacı kadınların yaşamlarını tehdit eden bu hastalığın ortadan kaldırılması için sağlık alanında tanı ve tedavi süreçlerine dair sağlık politikalarının iyileştirilmesine katkıda bulunmak, farkındalık yaratmak ve dolayısıyla toplum refahının artırılmasına katkı sağlamaktır.” ifadelerinde bulundu.
Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Coşkun’un yürütücülüğünü araştırma projesi, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye değer bulundu.

DMHA DÜZCE - Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Coşkun’un yürütücülüğünü yaptığı “Kadınların Üreme Sağlığı Hizmetlerine Erişiminde ve Tedavideki Toplumsal Cinsiyete Dayalı Engeller” başlıklı araştırma projesi, TÜBİTAK 3005-Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destek Programı kapsamında desteklenmeye değer bulundu. Daha önce yer aldığı projelerde de TÜBİTAK desteği alan Doç. Dr. Emel Coşkun yaptığı açıklamada, “Kadınların yaşamını tehdit eden üreme sağlığı alanındaki kanserler arasında rahim ağzı kanseri dünyada en sık görülen dördüncü kanser türüdür. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 2020 yılında 604 bin yeni rahim ağzı kanseri vakası ve 342 bin ölüm kaydedilmiştir. Bu veriler özellikle ücretsiz aşının olmadığı ve gelişmekte olan ülkelerde, rahim ağzı kanserinin ölümcül sonuçlarına işaret etmektedir. Bu nedenle rahim ağzı kanseri ile mücadelede aşı, tarama ve erken teşhis önemlidir.  Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığı verilerine göre ise; Türkiye’de rahim ağzı kanseri görülme sıklığı yüz binde 4,2’dir. Bir yıl içerisinde 2.125 kadında rahim ağzı kanseri tanısı konmuştur. Bu rakamların Türkiye’de kadınlar arasındaki rahim ağzı kanseri riskinin gerçek boyutlarını yansıtmadığı düşünülmektedir. Rutin erken tanı sistemi ya da yetersiz tarama faaliyetlerinden dolayı kadınlarda genellikle ileri yaşlarda rahim ağzı kanseri tanısı konulduğu bilinmektedir. Geç konulan kanser teşhisi de yüksek ölüm oranlarını beraberinde getirmektedir. Bu çalışma da kadınlar için ölümcül bir hastalık olarak tanımlanan rahim ağzı kanserine yakalanma riski olan ya da tıbbi müdahale gören kadınların, tedaviye erişimde karşılaştıkları genel ve toplumsal cinsiyete dayalı zorluklara odaklanmaktadır. Bu çalışmanın amacı kadınların yaşamlarını tehdit eden bu hastalığın ortadan kaldırılması için sağlık alanında tanı ve tedavi süreçlerine dair sağlık politikalarının iyileştirilmesine katkıda bulunmak, farkındalık yaratmak ve dolayısıyla toplum refahının artırılmasına katkı sağlamaktır.” ifadelerinde bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve duzcedetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.