VİZYON REKLAM SİTE SOLU
Sitenin sağında bir giydirme reklam
soğanlı escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort şereflikocahisar escort

PROF. DR. METİN GÜÇLÜ'DEN DİYABET HASTALARINA RAMAZAN ORUÇ TUTMA REHBERİ

05.03.2025 - 10:53, Güncelleme: 05.03.2025 - 10:53 213 kez okundu.
 

PROF. DR. METİN GÜÇLÜ'DEN DİYABET HASTALARINA RAMAZAN ORUÇ TUTMA REHBERİ

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim ve Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Güçlü diyabet hastalarının hangi şartlarda oruç tutabilecekleri ve oruç tutması riskli hasta grupları hakkında bilgi verdi.
DMHA DÜZCE- Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim ve Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Güçlü, diyabet hastalarının hangi şartlarda oruç tutabilecekleri ve oruç tutması riskli hasta grupları hakkında bilgi verdi. Oruç tutmanın vücut ve sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çeken Prof. Dr. Metin Güçlü, “İslamiyet için binlerce yıldır başlıca ibadetlerden birisi olan oruç, son yıllarda giderek artan bir bilimsel ilgiyle birlikte önemli bir sağlıklı yaşam uygulaması haline gelmiştir. Oruç tutulan mevsime göre değişmek üzere bir aylık dönemde her gün 14-18 saat besin ve sıvı alımı kesilmektedir. Bu uzun dönem boyunca vücuttaki tüm metabolik aktiviteler ve sindirim sistemi faaliyetleri belli bir düzeyin altına inerek, üretilen metabolik artıklar temizlenmekte, bedenimizde bir rahatlama ve rejenerasyon süreci başlamaktadır.” ifadelerine yer verdi.   Oruç tutmanın veya aralıklı açlığın çok sayıda metabolik hastalıklara, hipertansiyon başta olmak üzere kalp damar hastalıkları ve sindirim sistemi hastalıklarına çözüm sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Güçlü, “Bunun yanı sıra kilo kaybı sağlayarak vücut kompozisyonunda iyileşme, kansere karşı koruyuculuk, yaşlanma karşıtı etkileri, beyin ve ruh sağlığı üzerinde çok sayıda olumlu etkileri olduğu anlaşılmıştır. Oruç tutmak ayrıca vücudumuzda iltihabi durumların çözülmesine, bağışıklığımızın güçlenmesine, uyku düzeninin sağlanmasına, alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıkların bırakılmasına vesile olmaktadır.” dedi.     “Diyabet Tedavisinde En Önemli Adım Sağlıklı Yaşam Tarzı ve Tıbbi Beslenme Tedavisidir” Tip 2 diyabetin tüm dünyada 500 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 12 milyon insanı etkileyen çok önemli bir metabolizma hastalığı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Güçlü,  “Bu hastalarda diyabetin yanı sıra obezite, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve kalp damar hastalıkları gibi çok sayıda hastalık bir arada gelişmektedir. Diyabet tedavisinde en önemli adım sağlıklı yaşam tarzı ve tıbbi beslenme tedavisidir. Ramazan orucu veya aralıklı oruç sırasında yukarıda saydığımız sorunların tümünde önemli iyileşmeler sağlanmaktadır. Besin alımının kesildiği süre boyunca pankreas insülin salgısı azalmakta, alınan besinlerin sindirimi uzayarak enerji ihtiyacı karşılanmaktadır. Belirli bir süre sonunda vücudumuzda bulunan yağlar enerji tüketimi için kullanılarak dolaşımdaki ve dokulardaki kolesterol ve diğer yağlar azalmaktadır. Hem diyabetik hastalarda hem de sağlıklı insanlarda oruç süresince kilo kaybı, vücut kompozisyonunda iyileşme, insülin direncinin kırılması ve kan basıncında düşme olmaktadır.” şeklinde konuştu.  
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim ve Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Güçlü diyabet hastalarının hangi şartlarda oruç tutabilecekleri ve oruç tutması riskli hasta grupları hakkında bilgi verdi.

DMHA DÜZCE- Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim ve Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Güçlü, diyabet hastalarının hangi şartlarda oruç tutabilecekleri ve oruç tutması riskli hasta grupları hakkında bilgi verdi. Oruç tutmanın vücut ve sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çeken Prof. Dr. Metin Güçlü, “İslamiyet için binlerce yıldır başlıca ibadetlerden birisi olan oruç, son yıllarda giderek artan bir bilimsel ilgiyle birlikte önemli bir sağlıklı yaşam uygulaması haline gelmiştir. Oruç tutulan mevsime göre değişmek üzere bir aylık dönemde her gün 14-18 saat besin ve sıvı alımı kesilmektedir. Bu uzun dönem boyunca vücuttaki tüm metabolik aktiviteler ve sindirim sistemi faaliyetleri belli bir düzeyin altına inerek, üretilen metabolik artıklar temizlenmekte, bedenimizde bir rahatlama ve rejenerasyon süreci başlamaktadır.” ifadelerine yer verdi.   Oruç tutmanın veya aralıklı açlığın çok sayıda metabolik hastalıklara, hipertansiyon başta olmak üzere kalp damar hastalıkları ve sindirim sistemi hastalıklarına çözüm sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Güçlü, “Bunun yanı sıra kilo kaybı sağlayarak vücut kompozisyonunda iyileşme, kansere karşı koruyuculuk, yaşlanma karşıtı etkileri, beyin ve ruh sağlığı üzerinde çok sayıda olumlu etkileri olduğu anlaşılmıştır. Oruç tutmak ayrıca vücudumuzda iltihabi durumların çözülmesine, bağışıklığımızın güçlenmesine, uyku düzeninin sağlanmasına, alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıkların bırakılmasına vesile olmaktadır.” dedi.  

 

“Diyabet Tedavisinde En Önemli Adım Sağlıklı Yaşam Tarzı ve Tıbbi Beslenme Tedavisidir”

Tip 2 diyabetin tüm dünyada 500 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 12 milyon insanı etkileyen çok önemli bir metabolizma hastalığı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Güçlü,  “Bu hastalarda diyabetin yanı sıra obezite, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve kalp damar hastalıkları gibi çok sayıda hastalık bir arada gelişmektedir. Diyabet tedavisinde en önemli adım sağlıklı yaşam tarzı ve tıbbi beslenme tedavisidir. Ramazan orucu veya aralıklı oruç sırasında yukarıda saydığımız sorunların tümünde önemli iyileşmeler sağlanmaktadır. Besin alımının kesildiği süre boyunca pankreas insülin salgısı azalmakta, alınan besinlerin sindirimi uzayarak enerji ihtiyacı karşılanmaktadır. Belirli bir süre sonunda vücudumuzda bulunan yağlar enerji tüketimi için kullanılarak dolaşımdaki ve dokulardaki kolesterol ve diğer yağlar azalmaktadır. Hem diyabetik hastalarda hem de sağlıklı insanlarda oruç süresince kilo kaybı, vücut kompozisyonunda iyileşme, insülin direncinin kırılması ve kan basıncında düşme olmaktadır.” şeklinde konuştu.  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve duzcedetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.